Akkuyu’ya kadın eli
4 mins read

Akkuyu’ya kadın eli

Türkiye’nin ilk nükleer santral projesi olan Akkuyu Nükleer Santralı’nda kadınlar kritik pozisyonlarda yoğun mesai harcıyorlar.

8 Mart Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir grup kadın gazeteci ile Akkuyu’da çalışan kadınlarla bir araya geldik. Her birinin hikâyesi ilham vericiydi.

‘BABAM BENİ ÇOK DESTEKLEDİ’

Radyoaktif Atıklar Sertifikalandırma Uzmanı Nurberk Sungur, Trabzonlu bir ailenin kızı. Bu göreve gelme sürecini şöyle anlattı:

“Ailem, Akkuyu programına kabul edilene kadar tamamen karşıydı. Akkuyu’dan mail aldığımda ve sınavlara girdiğimde annemin ‘İnşallah kazanamazsın da gidemezsin’ dediğini hatırlıyorum. Çünkü ailemle Ankara’da yaşıyordum, endüstri mühendisliği okuyordum. Rusya’ya gitmek istedim, babam beni çok destekledi. Mayıs 2023’ten beri burada çalışıyorum. Annem de şu an çok mutlu. Marie Curie ile aynı gün doğmuşum. Marie Curie bursunu kazandığımda ‘Ben bilerek seni o gün doğurmuşum’ dedi.”

RUSYA’DA ONUR DERECESİ MEZUNU

Nükleer Yakıt Kontrol Kıdemli Uzmanı Ebru Adıgüzel, Rusya’da 6.5 yıl eğitim almış. Bunun zorluğuna dikkat çekti ve ekledi: “Türkiye’nin ilk nükleer santralında ilk mühendis olma arzusu benim için büyük bir motivasyondu. Rusya’da üniversiteden onur derecesiyle mezun oldum. Türkiye’nin ilk nükleer reaktörüne yüklenecek taze yakıtın parametrelerini kontrol etmek, bu ileri teknolojinin ülkemize kazandırılmasına katkıda bulunmak bir Türk vatandaşı olarak tarifsiz bir heyecan. Ailem için de olağanüstü bir gurur” dedi. Adıgüzel, işinin detaylarını da anlattı, “NGS sahasına gelen yakıtı taşıma-paketleme setinden çıkardıktan sonra kusurları kontrol ediyoruz” bilgisini verdi.

‘KENDİNİZE İNANMAYI ÖĞRENİN’

Kimyasal Analiz Uzmanı Beyza Kurtuluş Öztürk de, Rize kökenli. Küçük bir şehirde büyüdüğünün altını çizerek, “Eskiden aileler kız çocuklarını şehir dışına bile göndermezken ben yurtdışına eğitime gittim. Bu alanda cinsiyetimden dolayı herhangi bir zorlukla karşılaşmadım. Elbette nükleer endüstride çalışmak birçok açıdan zorlu ve sorumluluk gerektiren bir iş. Kadınlara tavsiyem; kendinize inanmayı öğrenin ve hedeflerinize doğru kararlılıkla ilerleyin” dedi.

‘KADINLARIN YAPAMAYACAĞI İŞ YOK’

Personel Eğitim ve Geliştirme Organizasyon Bölüm Müdürü Nadezhda Sezer ise sahada çalışan 30 bin kişi olduğuna vurgu yaptı. Yaklaşık 2 bin 500’ünün kadın olduğunu vurgulayarak, “Sahada kadınların yapamayacağı iş yok, kadınlar hazırsa elbette yapabilirler” diye konuştu.

KADIN ÇALIŞAN ARTIYOR

Radyasyon Güvenlik Kontrol ve Ölçme Cihazları Bölümü Elektrik Teknisyeni Olga Levicheva’ya göre ise nükleer enerji alanında kadın çalışan sayısı artıyor. Levicheva, “Bu iyi bir gelişme” diye konuştu.

‘HEP ÖNDEYİZ’

Santralın Kıdemli Hukuk Danışmanı Naila Atmaca, “Nükleerde kadınlar erkeklere göre daha az. Ama Akkuyu’da hep öndeyiz. Belki de genel müdürümüzün kadın olmasından dolayı kadınlar hep merkeze çıkarılıyor. Biz kadınlar erkeklerin yaptığı her şeyi topuklu ayakkabılarla da yapabiliyoruz” ifadesini kullandı.

DÜNYANIN EN BÜYÜK SAHALARINDAN

Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, Akkuyu’nun dünyanın en büyük nükleer inşaat sahalarından biri olduğunu söyleyerek şu bilgileri verdi:

“Santralımızın toplam alanı yaklaşık 10 kilometrekare. Demek oluyor ki 1072 futbol sahası veya 5 Monako büyüklüğünde ya da 272 Vatikan sığdırılabilir buraya. İnşaat şu an en aktif döneminde, dört güç ünitesini aynı anda inşa ediyoruz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir